Sayfalar

Perşembe, Haziran 29, 2006

Etli Kabak Dolması



Bu yemeği annem hazırlayıp bize getirmişti. Sitede olmadığı için ben de eklemek istedim. Ama malum anneler göz kararı ölçülerle yemek yaptıklarından farklı bir yemek yaparken ölçerek hazırlatmaya hala alıştıramadım. Ben de yaklaşık ölçülerle tarifi veriyorum.

Malzemeler:

  • 6 adet küçük kabak
  • 150-200 gr. kıyma
  • 1/2 su bardağı pirinç
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 -1,5 yemek kaşığı salça
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 avuç kıyılmış maydanoz
  • tuz, karabiber, kırmızı biber
  • 1/2 çay bardağı zeytinyağı
  • 5 bardak su
Hazırlanışı :

Kabakları yıkayıp kabuklarını kabak soyacağı ile kazıyın. İçindeki çekirdekli kısmı boydan boya temizleyin. ( yada kabakları ikiye bölüp sadece bir tarafı da temizleyebilirsiniz) Tencereye yağı ve unu koyup biraz kavurun. Daha sonra salçayı ekleyin. Suyu unun topakalaşmaması için yavaş yavaş ilave edin. Tuzunu ekleyin. Tencerenin ağzını kapatıp kaynamasını bekleyin. Bu arada soğanı ince ince yemeklik doğrayın. Yıkanmış pirinç, kıyma, kıyılmış maydanoz , dilediğiniz miktarda tuz, karabiber, kırmızı biber ve doğradığınız soğanı iyice karıştırın. Bu malzemeyi kabakların içerisine doldurun. Tenceredeki sos kaynamaya başlayınca tek tek dolmaları içine koyun. Kapağını kapatıp ocağın altını kısın. Kabaklar yumuşayana kadar pişirin. Servis ederken üzerine kıyılmış dereotu serpebilirsiniz.
Afiyet olsun...

Pazartesi, Haziran 26, 2006

Yaz Kebabı



2 hafta önce annemler bize geldiğinde lezzet dergisinde gördüğüm bu yemeği denemiştim. Gerçi annem gelirken ben yorulmayayım diye yemek yapıp getirmişti. Olsun deyip birlikte bu yemeği de yaptık.

Malzemeler:
  • 400 gr. kıyma
  • 1 yumurta
  • 1 diş sarımsak
  • 1 soğan
  • 1,5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • bayat ekmek içi
  • 3 adet kabak
  • 3 adet patlıcan ( kabaklarla genişlikleri aynı olursa daha iyi)
  • 5 adet domates
  • 1,5 yemek kaşığı salça
  • tuz, karabiber, kekik, kırmızıbiber
Hazırlanışı :

Kıyma, yumurta, rendelenmiş soğan, dövülmüş sarımsak, zeytinyağı, bayat ekmek içi ve kendi damak zevkinize göre baharatları ilave edip köfte harcını iyice yoğurun. Vaktiniz varsa harcı 1-2 saat dinlendirin. Patlıcanları alacalı soyup 1 parmak kalınlığında halka halka doğrayın. Tuzlu suda acısının çıkması için bekletin. Kabakların kabuklarını kazıyın. Onları da patlıcanlarla eşit kalınlıkta doğrayın. Domateslerin kabuklarını soyup halka halka doğrayın. Köfte harcından sebzelerin genişliğinde köfteler yapın. Patlıcanları yıkayıp kurulayın. Kare bir borcamı zeytinyağı ile sağlayın. Sonra hazırladığınız malzemeleri sıra ile tepsiye yerleştiriniz. ( kabak, köfte, patlıcan, domates, kabak, ...) Malzemeler büyüklüklerinden dolayı az yada fazla gelebilir. Ben kendi kullandığım ölçüleri verdim. Tüp tepsiye malzemeleri dizdikten sonra salçayı bir kasede su ile açın. Tuz ilave edip tepsinin her tarafına eşit olarak dökün. Üzerine alüminyum folyo kapatıp 200 derecede 1 saat pişirin.
Afiyet olsun....

Perşembe, Haziran 22, 2006

Kuru Erikli, Cevizli Kek



Hatice ile birlikte yine bir Gimat ziyaretinde almıştım kuru erikleri. Bir kısmı ile annemin daha önce yaptığı hoşaftan yaptım. İçine bu sefer kuru kayısı da ekledim çok güzel oldu. Bu yaz sıcaklarında buz gibi bir hoşaf içmek isterseniz tavsiye ederim. Kuru eriklerimin bir kısmı hala bana bakıyordu :). İnternette bir arama yaptım türkçe sitelerde bir tarif bulamadım, aramamı ingilizce yapınca aralarından seçmekte zorlandım. Sonunda bu tarifte karar kıldım tabi kendime göre değişikliklerimi de yaptım. İçindeki muskattan mıdır bilmiyorum ama harika bir kokusu olan ve ağızda dağılan müthiş bir tat elde ettim. Bu arada kek yaklaşık 6 kişinin de onayından geçti. Ben kuru eriğin keke bu kadar yakışacağını doğrusu tahmin etmemiştim. Bir kenara not edin bu tarifi ve evinizde kuru erik olduğu bir zamanda mutlaka deneyin. Pişman olmayacaksınız. Yapıldığının ertesi akşamına kırıntısı bile kalmadı :).

20.07.2006: Çekirdeksiz kuru erik buldum. Metro, Real gibi büyük marketlerin organik gıda reyonlarında Tema marka organik kuru erik var. Çekirdeksiz ve tertemiz. Suda 1-2 saat beklettikten sonra kullanabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 1/2 su bardağı zeytinyağı
  • 1 bardak tozşeker
  • 2 yumurta
  • 2 su bardağı un
  • 1,5 çay kaşığı karbonat
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı tarçın
  • 1/2 çay kaşığı muskat rendesi
  • 2/3 bardak süt
  • 2 yemek kaşığı limon suyu
  • 1 bardak dilimlenmiş kuru erik
  • 1 bardak ceviz
Yapılışı:

Bir gün önceden kuru erikleri 1 saat sıcak suda bekletin. Erikleri minik minik çekirdeğinden sıyırarak doğrayın. Kuruması için geniş bir kaba veya gazeteye serin. Ertesi gün erikleriniz kullanıma hazır hale gelmiştir. Kek için geniş bir kapta yağ ve şekeri iyice karıştırın. Yumurtaları teker teker ekleyerek çırpma teli ile karıştırmaya devam edin. Başka bir kaba un, karbonat veya kabartma tozu, tuz ve baharatları ekleyin. İlk karışıma süt ve limon suyu ile birlikte unlu karışımı da ilave edin. Pürüzsüz bir kıvama gelinceye kadar karıştırın. Erik kurularını ve cevizi de ekleyerek hafifçe karıştırın. Yağlanmış ve unlanmış dikdörtgen borcam kabınıza kek hamurunu dökün. Önceden ısıtılmış 190 derece fırında 40-50 dk batırdığınız kürdan temiz çıkana kadar pişirin.

Afiyet olsun..

Size de tırmıktan son haberler. Tırmığımız bizde bulunduğu süre boyunca oldukça hızlı büyüdü. Şimdi 3 aylık ama görseniz daha büyük görünüyor. Yaramazlıkları eve ve bize alıştıkça arttı :). Yandaki resimde de tırmığımız kendisi için canla başla çalışarak yapıp bitirdiğimiz tırmalama kulesinde (esniyor). Tırmıktan haberler ve fotoğraflar devam edecek :)

Salı, Haziran 20, 2006

Sebzeli Muska Börek



Hafta sonu denemiştim bu tarifi. Asıl tarif tepsi böreği şeklinde yapılıyordu. Dilimlenerek servis edilecek şekilde. Fakat servisi daha kolay olsun diye muska şeklinde yaptım. Tarif Oktay Usta'ya ait.

Malzemeler:
  • 4 adet yufka ( ben 3 kullanmıştım ama iç malzemesi arttı)
  • 1 adet orta boy patlıcan
  • 1 adet orta boy kabak
  • 1 adet patates
  • 1 adet soğan
  • 1 adet domates
  • 4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • tuz, karabiber
  • 1 kase sıvıyağ + su
  • 1 tatlı kaşığı reyhan
  • 1 yumurta sarısı
  • çörek otu
Hazırlanışı :

Patlıcanı alacalı soyup minik küpler halinde doğarayın. Tuzlu suda acısı çıksın diye bekletin. Soğanı minik minik yemeklik doğrayın ve tencereye alın. Patatesi soyup minik küpler halinde doğrayın. Tencereye zeytinyağını ekleyin ve ocağın altını yakıp biraz soteleyin.
Daha sonra patatesleri ekleyip tencerenin ağzını kapatın, ocağın altını kısıp biraz yumuşayana kadar pişrin. Bu arada kabağın kabuğunu soyup onu da minik küpler şeklinde doğrayın ve tencereye ilave edin. Domatesin kabuğunu soyup küpler halinde doğrayın. Patlıcanların suyunu süzüp yıkayın ve tencereye ilave edin. 2-3 dk. sonra domatesi, tuz, karabiber ve reyhanı ilave edip 7-8 dk. daha pişirin ve ılımaya bırakın. Daha sonra 1 yufkayı yayıp üzerine sıvıyağlı sudan sürün. Yufkayı yaklaşık 10 cm. genişlikte uzun şeritler halinde kesin. Her şeridin bir ucuna iç malzemeden koyup o kısmı yana doğru üçgen olacak şekilde katlayın. bu şekilde şeridin sonuna kadar devam edin. Son kısmı yapışması açısından yağlı suya batırın. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye yerleştirin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serpin. 190 derecede üstleri kızarana kadar pişirin.
Afiyet olsun...

Perşembe, Haziran 15, 2006

Çilek Reçeli



Annem, geçen hafta teyzemlerin bahçesinden getirdiği çileklerle yapmış bu reçeli. Çilekler hormonsuz, doğal olarak yetiştiğinden o kadar yoğun bir aroma katmış ki reçele...

Malzemeler:
  • 1 kilo çilek
  • 1 kilo şeker
  • 1/2 limon suyu
Hazırlanışı :

Çilekleri ayıklayıp yıkayın ve bir tencereye alın. Üzerine şekeri ilave edin. Tencerenin ağzını kapatıp bir gün kadar çileklerin sulanması için bekletin. Daha sonra ocakta reçel kıvamına gelene kadar kaynatın. Bir tabağa aldığınız bir iki damla reçel eğer su gibi akmıyor, yoğun duruyorsa olmuş demektir. (Bu arada oluşan köpükleri de bir kaşık yardımıyla alın.)Kıvamı oldu dediğinizde limon suyunu ekleyip bir taşım daha kaynatın ve ocaktan alın.
Afiyet olsun...

Salı, Haziran 13, 2006

Köfteli Çorba



Bu çorbayı yapalı 2 hafta oluyor ama eklemek şimdi kısmet oldu. Ankara'da havalar biraz serinlemişken bu çorbayı deneyebilirsiniz. Yanında salata ile hafif bir akşam yemeği elde etmiş olursunuz. Tarifi bu ayki Sofra dergisinin ekinde gördüm.

Malzemeler:

  • 250 gr kıyma
  • tuz, karabiber
  • kuru nane, köfte baharatı
  • 3 adet iri domates
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 8 s bardağı sıcak su
  • 1 -2 çorba kaşığı salça
  • 1 çay bardağı tel şehriye
Hazırlanışı:

Kıymayı tuz, kuru nane, karabiber ve köfte baharatıyla (yerine ben çeşitli baharatlar kullandım) iyice yoğurun. Köfteden parçalar koparıp bilye büyüklüğünde yuvarlak küçük köfteler hazırlayın. Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayın ve bir tencereye alın. Üzerine yağı ekleyin, tuzunu ayarlayın ve 5 dk bu şekilde pişirin. Daha sonra üzerine 8 bardak sıcak suyu ilave edip karıştırın. Üzerine suyla açılmış salçayı ekleyerek karıştırın. Kaynamaya başlayınca, içine önce köfteleri ekleyip 5 dk pişirin. Sonra tel şehriyeleri ilave edip 15 dk daha pişirin.

Afiyet olsun..

Salı, Haziran 06, 2006

2 Tarif Denemesi ve Tırmık


















Hafta sonu evde bulunan bir paket mısır nişastasını değerlendirmek amacıyla kurabiye yapmaya karar verdim. Paketin arkasındaki tarife göre 2 paket nişasta kullanılıyordu. Bu yüzden yeni tarifler için blog dünyasına bir göz atmam yeterli oldu. Portakal Ağacı'ndaki tarifi değiştirerek uyguladım. Mükemmel oldu. Ağızda dağılan harika bir tat. Mantar kurabiyeyi hala denemediyseniz mutlaka siz de deneyin. Benim yaptığım tek değişiklik 1 paket margarin yerine 50 gr kadar tereyağı + 1 çay bardağı zeytinyağı kullanmak oldu.


















Yukarıdaki soğuk pastayı ise Yemekcini Şeyma'da gördüm ve yapmaya karar verdim. İlk yapıldığı zaman tüketilirse daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü daha sonra buzlukta muhafaza ediliyor ve her yemek istediğinizde bir süre çözülmesini bekliyorsunuz. Eşim pastadaki mısır gevreği tadından pek hoşlanmasa da bence gayet güzel ve değişik bir tat.

Veee evimizin küçücük, sevimli mi sevimli yeni bireyi Tırmık :). Eşim kedilere bayılır bu yüzden doğum günü için ona unutamayacağı bir hediye vermek istedim. Tabi kedi arama bulma çalışmalarını kendisinden habersiz yapamadığım için pek sürpriz olmadı. 28 haziranı da daha fazla bekleyemediğimiz için cuma günü bu sevimli kedi ile Emek Veteriner Kliniği'nde tanıştık. Bu kliniğin en güzel hizmetlerinden birisi de evsiz hayvanları sahiplendirmek. Tırmığımızın 3 kardeşi daha vardı. Annesinden ve kardeşlerinden ayırıp eve getirmek biraz hüzünlendirse de yuvamızı açtığımız için çok mutluyuz. Siz de evinizi bu sevimli kediciklere açmak isterseniz bu kliniğe uğrayın lütfen. O kadar çok sahipsiz kedi ve köpek var ki içinizde biraz olsun şu görüntüler merhamet uyandırıyorsa onları sahiplenin. Biz şimdi neden bu işi daha önce yapmadığımız için soruyoruz kendimize.






Bu aralar vaktinin çoğunu uyuyarak geçiriyor. Tuvaletini gidip kumuna yapıyor. Size maması dışında getireceği bir yük neredeyse yok. Şu sevimliliğe ve güzelliğe bakıp bir kere daha düşünün lütfen.