Sayfalar

Çarşamba, Kasım 30, 2005

Ayçekirdekli Ekmek



Bu aralar ekmek konusunda oldukça hamaratım :). Pazar günü onca yorgunluğun üstüne eve geldikten sonra evde ekmek olmadığını ve o kadar alışveriş sonucu 1 ekmek almadığımızı fark ettik. Ertesi sabaha kahvaltıya ekmeğimin olması lazımdı, pastanelerin yağlı poğaçalarını yemeyi istemedim. Buzdolabında da uzun süre önce almış olduğum ayçekirdek içi paketi durup duruyordu. Ekmeğin malzemelerini, oranını bu sefer aklımdan yaptım ve sonuç; daha önce hiç bu kadar kabaran ekmeğim olmamıştı :)

Malzemeler:

  • 4 su bardağı un
  • 1 su bardağı kepek unu
  • 1 paket Dr Oetker instant maya
  • 1/2 su bardağı zeytinyağı
  • birer tatlı kaşığı şeker ve tuz
  • 100 gr ayçekirdek içi
  • 1 su bardağı sıcak su
Yapılışı:

Unu derin bir kaba koyun. Ortasını çukurlaştırın. Maya, zeytinyağı, şeker ve suyu ekleyerek parmaklarınızla karıştırın. Daha sonra tuzunu ekleyerek iyice yoğurun. Elinize yapışmayacak bir hamur olana kadar su ekleyebilirsiniz. Üzerini nemli bir havluyla kapatın. Hızlı mayalandırma için, fırını 50 ile 100 derece arasına getirin. Mayalı hamuru fırına yerleştirin. 30-35 dk mayalandırın. Sonra ayçekirdeklerini ekleyin ve biraz daha yoğurun. Üzerine fırçayla zeytinyağı sürün. Yağlanmış ekmek kabına hamuru yerleştirin ve üzerini kapatarak yine 50-100 derece arası fırında 30-35 dk kabarması için bekletin. Ekmeğiniz içerdeyken fırının sıcaklığını 175 dereceye getirin. Son 10 dk da sıcaklığı 200 dereceye çıkararak 45 dk pişirin.

Afiyet olsun..

Salı, Kasım 29, 2005

Nar Ekşili Pırasa



Özdemir pırasa sevmez, bamya sevmez, kabak sevmez onu sevmez bunu sevmez. Ama bu hafta sonu Realden ister ye ister yeme diyerek aldım pırasamı :). Dün akşam da işten gelince başladım yemeği yapmaya. Eşim havucunu çok kat da bari onları yiyeyim demeye başladı :). Yemeğin pişmesi uzun sürdüğünden ve çok acıktığımızdan ben 2 tabak eşim de 1 tabak yedi :).

Malzemeler:

  • 1 kg pırasa
  • 3 adet havuç
  • 2 küçük kuru soğan
  • 1-2 yemek kaşığı nar ekşisi
  • 1 adet küp şeker
  • 1/2 limon suyu
  • 4-5 tahta kaşık zeytinyağı
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 1,5 su bardağı sıcak su
  • tuz
Yapılışı:

Pırasaları ayıklayıp yıkadıktan sonra halkalar şeklinde dilimleyin. Soğanları temizleyip yemeklik doğrayın. Doğranmış soğanları zeytinyağında kavurun. Temizlenip ince halkalar şeklinde doğranmış havucu da katın ve 5 dk daha soteleyin. Pırasaları, nar ekşisini, limon suyunu, şekeri, tuzu ve suyu tencereye ekleyip 20 dk pişirin. Tencereye daha sonra yıkanmış pirinçleri ekleyin. Sebzeler ve pirinçler yumuşayana kadar pişirin. Bana rengi biraz soluk göründüğü için çok az salçacık ve bibercik de kattım. Bu arada yemeğiniz pişerken benim gibi yanma tehlikesi geçirmemek için suyunu sık sık kontrol edin. Suyu çok az kaldıysa veya kalmadıysa su ekleyin. Bu arada düdüklü tencerede pırasa yapmayı bilen varsa püf noktası var mı acaba! Tencerede pişirmek oldukça vakit aldı.

Afiyet olsun..

Pazartesi, Kasım 28, 2005

Fındıklı Sürpriz



Dün akşam Lezzet dergisinin bu ay çıkan sayısından gördüğüm tarifi denedim. Malzemelerde yine bir çok değişiklik yaptım. Çikolata eritme kısmı beni ve eşimi oldukça uğraştırsa da tadı gayet güzel oldu. Orjinal malzemelerin yanı sıra kendi kullandıklarımı ve miktarlarını da yazacağım. Dergiye göre 30 adet kurabiye çıkıyormuş ama benim 18 adet kurabiyem oldu.

Malzemeler:

  • 3,5 çay bardağı un (2,5 büyük çay bardağı un)
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1,5 yemek kaşığı rom veya su
  • 1 yumurta (bunu ekstradan kullandım)
  • 100 gr tereyağ (1/2 büyük çay bardağı zeytinyağı)
  • 1/2 su bardağı pudra şekeri
  • 18-20 tane fındık
  • 80 gr çikolata(bitter veya sütlü)
Yapılışı:

Yağ, şeker ve yumurtayı çırpıcıyla iyice karıştırın. Un ve kakaoyu eleyin, rom (veya su) ekleyin. Pürüzsüz bir hamur olana kadar yoğurun. Folyoya veya buzdolabı poşetine sararak buzdolabında yarım saat bekletin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak içine 1 adet fındık yerleştirin ve yuvarlayın. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye sıraladıktan sonra önceden ısıtılmış 170 derece fırında 20-25 dk pişirin. Ben 20 dk pişirdim. Fırından çıkan kurabiyeleri soğumaya bırakın. Bu arada dergideki tarife göre çikolatayı benmari usulü eritin diyordu. Biz de öyle yaptık fakat çikolata pürüzsüz bir şekilde erimedi. Bu yüzden direk ateş üzerine aldık ve biraz süt ekledik. İyice karıştırdıktan sonra kurabiyeleri çikolatayla bulayıp bir kenara aldık. Kurabiyeleri çikolataların erimemesi için buzdolabında bekletin.

Afiyet olsun..

Cuma, Kasım 25, 2005

Yulaflı Ekmek



Ekmeği geçtiğimiz pazar günü yaptım. Evdeki pakette kalan yulafı değerlendirmek için tarif aramaya başladım. Dr Oetker maya paketinin arkasındaki tarifi görünce kolları sıvadım. Ekmek oldukça gevrek ve kırılgan oldu. Ben ekmeği her zaman dolapta muhafaza ederim. Bu ekmeği de soğuduktan sonra buzdolabı poşetine koyup dolaba koydum. 1 hafta boyunca sabah kahvaltılarıma eşlik etti. Bu sabah da yine kaşarlı tostumu bu ekmekle yaptım.

Malzemeler:

  • 2 su bardağı un
  • 1 paket instant kuru maya
  • 2 su bardağı yulaf ezmesi (asıl tarifte 1 bardaktı fakat hamur toparlanmadı)
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • birer tatlı kaşığı tuz ve şeker
  • 1 su bardağı ılık su
Yapılışı:

Öncelikle yulafları rondodan geçirin ve un haline getirin. Un haline gelmiş olarak ölçün ve 2 bardak yulaf ezmesi elde edin. 2 su bardağı unu eleyip maya ile karıştırın. Yulaf ezmesi, tuz ve şeker, zeytinyağı ve suyu ekleyerek yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 30-40 dk bekletin. Yağlanmış ekmek kalıbına veya ekmek şekli vererek yağlanmış tepsiye koyun. Ekmeğin üzerine sıvıyağ sürün, 1 yemek kaşığı yulaf serpin. 20 dk bekletip 180 dereceye ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Kasım 23, 2005

Mayalı Kek



















Bu ilginç görünümlü kekin tarifini işyerinden Filiz gönderdi bize. Tadını daha çok ekmeğe benzetsek de çikolatalı sosla gayet güzel oluyor. Oldukça hafif bir tadı var. Yaptıktan sonra çok bekletilmemesi tavsiye edilir. Yapım aşaması benim çok hoşuma gitti. Hamurla oynamayı seviyorum galiba :).

Malzemeler:

  • ½ su bardağı bal
  • ½ su bardağı su
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 5 su bardağı un(ben 4,5 su bardağı kullandım)
  • 1 vanilya
  • 2 yumurta
  • 1 paket kuru maya
  • bir miktar süt mayayı açmak için (instant maya kullandığım için sütü diğer malzemelerle birlikte kattım)
  • bir miktar ceviz, kuru üzüm, toz şeker
  • 1 paket çikolata sosu
















Yapılışı
:

Yapılışını aynen filizin gönderdiği şekilde kopyalıyorum.

Bal,su ve tereyağı kısık ateşte bal eriyene kadar eritin ve bir kenarda bekletin. Mayayı ılık süt ile açtıktan sonra ortasını havuz olarak açtığımız 5 su bardağı unun içerisine ilave edin. Vanilya,yumurta ve erittiğimiz ballı karışımı da una ilave ettikten sonra hamurun mayalanması için yarım saat kadar dinlendirin.


















Hamur mayalandıktan sonra , elinizi hafifi unlayarak hamurdan ceviz büyüklüğünde bezeler yapılıp yağlanmış kelepçeli kalıba rastgele dizin. Ceviz büyüklüğündeki bezeler kalıba , kalıp dolana kadar dizilir ve dizilen her kata ceviz,kuru üzüm ve toz şeker serpilir. Hamur bitene kadar bu işleme devam edilir.
(Ben topları düzgün bir şekilde sıraladığım için tek kat oldu, üst kata sadece 5-6 top yerleştirebildim, tavsiyem topları rastgele kalıba koymanız ve boşluklara üzümlü, cevizli, şekerli karışımın dolması) Sonra önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında kek içini çekene kadar pişirin. Pişen keki kalıptan soğuduktan sonra çıkarın. Top top attığımız bezeler kekin asıl görüntüsünü oluşturur ve aralardaki ceviz kuru üzüm ve toz şekerler hem güzel bir görüntü verir kekimize hemde daha lezzetli olmasını sağlar.
Hazır olan kekin üzerine hazır olarak alacağımız çikolata sosu da kullanılabilir yada evde hazırlayacağınız çikolata sosuda kullanılab
ilir.Kekin soğuduktan sonra dilimlenip üzerine çikolata sonunuda döktükten sonra servis yapılır. (Sosunu kekin tamamına dökmüştüm, asıl tarife uyarsanız bence daha güzel olur)











Afiyet olsun...

Salı, Kasım 22, 2005

Mısır Unlu Omlet



Tarif defterinde aperatifler bölümünde borana ismini görünce dikkatimi çekti. Tarifi okuyunca annemin yaptığı borana ile pek ilgisi olmadığını gördüm. İnternette de biraz araştırma yapınca boranayı herkes kendine göre değiştirmiş ve bu şekilde adlandırmış. Annemin boranasında sarımsaklı yoğurtla pişmiş yumurta karıştırılır ve üzerine tereyağ dökülürdü. Her neyse bu tarif de gayet güzeldi, fakat ben ismini bu şekilde değiştirmek istedim. Hafta sonu kahvaltılarınıza bir alternatif olur belki.

Malzemeler: (2 kişilik)

  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 2 yumurta
  • 2-3 yemek kaşığı çökelek (beyaz peynir kullandım)
  • 1-2 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 yemek kaşığı mısır unu
Yapılışı:

Tereyağı dışındaki tüm malzemeleri bir kaba alıp karıştırın. Biraz tuz ekleyip, iyice karıştırın. Tavada kızdırılmış tereyağında arkalı önlü pişirin ve servis yapın.

Afiyet olsun..

Pazar, Kasım 20, 2005

Akdeniz Ekmeği



Ekmek yapmaya uzun bir ara verdikten sonra bu tarifi denedim. Kuru domates tadından hoşlananlar için oldukça ideal. Ben kurutulmuş domatesi normalde çok sevmem ama ekmeğe çok yakıştırdım, çoğunu da ben tükettim zaten minik ekmekçiklerin. Bu tarifi geçen hafta sonu denemiştim, bu hafta sonu da başka bir çeşit denedim ve şu anda fırında pişiyor :). Tarifi yemek dergisinde gördüm ve bazı değişiklikler yaparak uyguladım.

Malzemeler:

  • 4 bardak un
  • 1 paket kuru maya
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1'er tatlı kaşığı tuz ve şeker
  • 1 çay bardağı ince doğranmış kurutulmuş domates
  • 1 tatlı kaşığı kekik veya fesleğen (ben fesleğen kullandım)
Yapılışı:

Unu derin bir kaba alın. Maya, şeker, süt ve tuzu ekleyerek hafifçe yoğurun. Elinize yapışıyorsa biraz daha un ekleyin. İçine kurutulmuş domatesleri ve fesleğeni ekleyin, iyice yoğurun. Hamurun üzerine nemli bir havlu örtün ve 2 katına gelinceye kadar mayalandırın. Hamur iyice kabardıktan sonra mandalina iriliğinde bezeler koparın. Elinizde yuvarlayıp, şekil verin. Unlanmış (ben yağlanmış tepsiye dizdim) tepsiye dizip, önceden ısıtılmış 180 derece fırında pembeleşene kadar pişirin.

Afiyet olsun..

* Tarif Sofra dergisinin Kasım-2005 sayısından alınmıştır.

Perşembe, Kasım 17, 2005

Etli Lahana Sarması



Bu aralar annemin tarifleri sitede sıklıkla yer almaya başladı. Ben hiç şikayetçi değilim, aksine sevdiğim lezzetleri tatma ve sizlerle paylaşma fırsatı doğuyor. Lahana sarması da bunlardan birisi. Kendi başıma yapmaya cesaret edemediğim bir yemek. Annem bu yapışında tarifi siteye koyabilmem için malzemeleri ölçmüş. :)

Malzemeler:

  • 200 gr kıyma
  • 1 su bardağı pirinç
  • 1 küçük boy lahana
  • 5-6 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 çay kaşığı karabiber
  • 1er çay kaşığı nane ve kırmızı pul biber
  • 1 avuç ayıklanmış maydanoz
  • 1 domates
  • 1 yemek kaşığı salça
  • tuz
Yapılışı:

Lahanayı 2 veya 3 parçaya bölün ve kaynamış suda 1-2 dk haşlayın. Haşlanan lahanaları soğuk suya alın, suyunu süzüp bir kenara alın. İçi için diğer malzemeleri bir kaba alın ve karıştırın. Lahanayı sarılacak şekilde parçalara ayırın, içlerine harç koyarak sarın. Tencereye dizdikten sonra üzerini geçmeyecek kadar sıcak su ekleyin. Kısık ateşte yaklaşık 1 saat pişirin.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Kasım 16, 2005

Annemin Un Helvası



İş yerimizden Reyhan hanım akşam servisle eve dönerken benden güzel bir un helvası tarifi istedi. Bu isteğinden anneme bahsettim. Ertesi gün sürpriz olarak annem helvayı yapmıştı bile. Un helvası yemeyeli uzun zaman olmuştu ve tadı çok hoşuma gitti. Bugün işyerine getirdim ve tadan herkes çok beğendi.

Malzemeler:

  • 1/3 paket tereyağı + 4-5 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2,5 su bardağı süt
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1,5 - 2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
  • un
Yapılışı:

Tereyağı ve zeytinyağını tencereye alın ve eritin. İçine yağın karacağı kadar un ekleyin. Annem yaklaşık olarak 1,5 su bardağı normal un, un paketi bitince de yarım su bardağı kadar tam buğday unu katmış. 1-2 sefer karıştırdıktan sonra fıstıkları ekleyin. Rengi hafif dönene kadar kavurun. Diğer tarafta süt ve şekeri iyice karıştırın. Unlu karışıma şekerli sütü ekleyerek karıştırmaya devam edin. Sütünü çekene kadar karıştırın ve helva kıvamına gelince tencerenin altını kapatın. Kapağı kapalı halde 5-10 dk dinlendirin. Annem helvaya dondurma kaşığı ile şekil vermiş. Ben de işyerine getirirken helvaları kağıt muffin kalıplarına yerleştirdim.



Resimdeki boyutlarda yaklaşık 20-25 adet helva çıktı.

Afiyet olsun..

Salı, Kasım 15, 2005

Kabaklı, Hindistan Cevizli, Hurmalı Barlar



Hurma günü için tarifi bayramın 2. günü yaptım. Bayram tatlısı yerine geçti :). Piştikten sonra daha çok keke benzedi. Tadı içindeki hurma ve kabaktan dolayı oldukça farklıydı. Ben misafirlerimize sunarken biraz tedirgin oldum, beğenirler mi beğenmezler mi diye. Ama tadan herkes beğenince çok mutlu oldum. Ertesi güne kalan 2 dilimden birini 1 bardak sütle içtiğimde tadı daha güzel geldi bana. Belki de bekledikçe güzelleşen bir tariftir. Orjinal tarifte verilen şeker ölçülerinin yarısını kullanmama rağmen yine de bana tatlı geldi. Tarifi buradan aldım.

Malzemeler:

  • ¾ bardak zeytinyağı
  • 1/2 bardak şeker
  • 2 yumurta
  • 1 paket vanilya
  • 1 ¾ bardak un
  • ½ çay kaşığı tuz
  • 1 ½ çay kaşığı kabartma tozu (1 paket kullandım)
  • ¾ bardak kuşbaşı doğranmış hindistan cevizi (toz hindistan cevizi kullandım)
  • ¾ bardak doğranmış hurma
  • ¾ bardak kuru üzüm
  • 2 bardak rendelenmiş kabak (2 orta boy kabak kullandım)
  • 1 yemek kaşığı tereyağı eritilmiş (15 gr tereyağı + zeytinyağı kullandım)
  • 2 yemek kaşığı süt
  • 1 çay kaşığı vanilya(kullanmadım)
  • ¼ çay kaşığı tarçın
  • 1 /2 bardak pudra şekeri
  • üzerine serpmek için ceviz
Yapılışı:

Orta boy kare borcamı yağlayın. Geniş bir kapta yağ ve şekeri krema haline getirin. Yumurta ve vanilyayı ekleyin ve kabarana kadar çırpın. Un, tuz ve kabartma tozunu bu karışıma eleyin. Fırını 175 dereceye getirin. Hindistan cevizi, hurma, üzüm ve kabakları ekleyip karıştırın. Hamuru fırın kabına yayın. Önceden ısıtılmış fırında 35-40 dk içini çekene kadar pişirin. Şekerli krema için yağ, süt, vanilya, tarçın ve şekeri yağ eriyene kadar ısıtıp karıştırın. Bu karışımı hala sıcak olan bara kaşk kaşık dökün. Dövülmüş cevizleri şekerli kremanın üzerine serpiştirin. Soğuduktan sonra dilimleyip servis yapın.



Afiyet olsun..

Cumartesi, Kasım 12, 2005

Hindistan Cevizli & Fıstıklı Toplar



Gimat'ı Hatice ile keşfettiğimizden beri baharatlarımızı, kakaomuzu, hindistan cevizimizi, kuru yemişleri ve daha bir çok ihtiyacımızı buradan almaya başladık. Nerelerin perakende sattığını da neredeyse öğrendik. Hindistan cevizini de Bağdat baharatın perakende dükkanından aldım. Kilosu 6 YTL. Ben de 2 YTL'lik aldım ve koca bir torba olunca bu kadar hindistan cevizini ne yapacağımı düşünmeye başladım ve aklıma hemen Portakal Ağacı'ndan Hatice'nin Hindistan Cevizli Kartopu tarifi geldi. Topları yaparken (eşim) Özdemir de yanıma geldi ve alternatifler üretmeye başladı. İçine fındık koyalım, ceviz koyalım, fındıklı draje koyalım, toz antep fıstığı ekleyelim gibi bir çok fikir üretti. Fındık fikri hoşuma gitti fakat evde yoktu bu yüzden karışımın bir kısmına fıstık ekledik. Bu arada yaptıktan sonra çikolatayla birlikte de çok güzel gittiğini fark ettim. Topların ortalarına dilerseniz damla çikolata da koyabilirsiniz. :) Tabi sade olarak da gayet güzel..

Malzemeler:

  • 3-4 su bardağı hindistan cevizi
  • 1 su bardağı süt tozu
  • 3/4 su bardağı şeker
  • 200 ml krema
  • toz antep fıstığı
Yapılışı:

Malzemelerde sadece krema sıvı olduğu için toparlanmaz gibi geliyordu. Bu yüzden hindistan cevizinden ilk önce 3 bardak kaba boşaltmışım fakat sonradan yarım bardak kadar daha ekledim. Hindistan cevizinin üzerine süt tozu, şeker ve kremayı ekleyip yoğurun. Karışımın bir kısmını ayırın ve istediğiniz kadar toz antep fıstığı ekleyip tekrar yoğurun. Ceviz büyüklüğünde toplar yapıp hindistan cevizine buladıktan sonra tabağa dizin ve buzdolabında bekletin. Dolapta beklettikten sonra sertleşiyorlar. Ben yumuşak hallerini daha çok sevdim.

Afiyet olsun..

Cuma, Kasım 11, 2005

Etli Kuru Biber&Patlıcan Dolması



Bayramda bu dolmaları yapabilmek için, bayram öncesi Hatice ile Gimat'a gittiğimizde iplerde asılı duran biberlerden de alıverdim. Gimata gitmemizin asıl sebebi bana hurma almamızdı :). Tabi yine kendimizi tutamayıp doldurduk çantaları. Biberin iç malzemesi çok lezzetliydi fakat kendisi aşırı derecede acıydı. Bayramın son gününde ailelerimize verdiğimiz yemekte halimizi görmeliydiniz :). Acı olmayan biberlerle denemenizi tavsiye ederim.

Malzemeler:

  • Toplam 20 adet biber veya patlıcan kurusu
  • 300 gr dolmalık kıyma
  • yarım su bardağı pirinç
  • 2 adet kuru soğan
  • 1 adet domates
  • domates püresi ve bibercik
  • 2 diş sarımsak(ben buzluktaki ezilmiş sarımsaklarımdan kullandım)
  • 3-4 çorba kaşığı zeytinyağı
  • yarım demet maydanoz (evde ne kadar varsa onu kullandım)
  • 1 çay kaşığı nane
  • tuz, karabiber
  • sevdiğiniz baharatlar (ben hepsinden çok az olmak koşuluyla yenibahar, sumak, tatlı kırmızı biber, kimyon kattım)
Yapılışı:

Kuru biber ve patlıcanları bol suda yumuşayana kadar haşlayın ve süzüp bir kenara alın. Kıymaya küçük doğranmış soğan, sarımsak, maydanoz, domates rendesi, bibercik, nane, 1-2 çorba kaşığı zeytinyağı, tuz ve baharatları ekleyip yoğurun. Sıcak suda 10-15 dk bekletilmiş pirinci de ekleyerek karıştırın. Kıymalı harcı biber ve patlıcanlara doldurun. Dolmaları tencereye yerleştirin. Üzerine zeytinyağı gezdirin. Bir kenarda yarım bardak suya biraz domates püresi ya da salça ekleyerek karıştırın. Bunu da tencerenin kenarından ekleyin. Su kaynadıktan sonra altını kısarak yavaş yavaş pişirin.

Afiyet olsun..

Çarşamba, Kasım 09, 2005

Kuru Erik ve Üzüm Hoşafı



Komposto ve hoşafın her türlüsünü seviyorum sanırım. Şimdiye kadar beğenmediğim bir çeşitle karşılaşmadım. Erikli ve üzümlüsünü de ilk defa annemde tattım. Hoşafın suyu her ne kadar bulanık olsa da tadı çok güzeldi. Tarifini bir umut istedim ve şu şekilde aldım. 250 gr üzüm, 250 gr kuru erik, tencerenin aldığı kadar su ve istediğin kadar şeker :) Su yaklaşık 2 litre kadardı. Şekerine de artık damak tadınıza göre siz karar verin.

Afiyet olsun..

Pazartesi, Kasım 07, 2005

Havuç ve Ispanaklı Fırın Köfte



İncelemesi için eline tutuşturduğum yemek dergisinden, annem bu nefis tarifi aklının bir köşesine yazmayı ihmal etmemişti. Birlikte de okumuştuk tarifi ama bana oldukça zahmetli gelmişti. Canım annem üşenmeyip bu harika yemeği bizim için yaptı, verdiği son iftar davetinde. Tabiki anneler tarife bağlı kalmaz. Köfteleri kendi usulü yaptı. Diğer malzemeleri de göz kararı koydu. Buraya size bir fikir vermesi açısından orjinal malzemeleri yazıyorum. Yaptığı bir diğer değişiklik ise kırmızı ve sarı dolmalık biber olmadığı için sosunda minik kesilmiş patatesleri kullanması.

Malzemeler:

  • 500 gram havuç
  • 500 gram ıspanak kökü
  • 1 adet dolmalık biber
  • 1 adet soğan
  • 2 adet domates
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • 1,5 litre su, tuz
Köfte için:
  • 400 gram dana kıyma
  • 150 gram kuzu kıyması
  • 100 gram kuzu döşü
  • 2 dilim bayat ekmek
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet soğan
  • 2 diş sarımsak
  • yarım demet maydanoz
  • yarım çay kaşığı pulbiber
  • tuz, karabiber, kimyon
Sos için:
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çorba kaşığı tereyağı
  • 1 tatlı kaşığı un
  • 1 adet soğan
  • 2 adet domates
  • 2 adet dolmalık biber
  • 1 tatlı kaşığı biber salçası
  • bir buçuk litre su
Yapılışı:

Köfte için iki defa çekilmiş etleri derin bir kaba alın. Islanmış ve iyice sıkılmış ekmek, rendelenmiş soğan ve sarımsak, yumurta, kıyılmış maydanoz ve baharatları ekleyip iyice yoğurun. Parmak şeklinde yuvarlayın. Hafifçe yağlanmış fırın tepsisine veya ısıya dayanıklı cam tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15 dakika pişirin. Diğer tarafta kabuğu soyulan havuçları 3-4 dk haşlayıp buzlu suya çıkarın. Ispanak köklerini başka bir tencerede 1 dk kadar haşlayıp buzlu suya çıkartın. Haşlanmış havuç ve ve ıspanak köklerini kızaran köftelerin arasına dizin. Sos için yağı bir tencereye alın. Kıyılmış soğanı ekleyip kavurun ve küp doğranmış biberi ekleyin. Küp doğranmış domates, un ve salçayı ilave edin. 1-2 dk daha kavurduktan sonra suyu ekleyin. 5 dk daha kaynatın. Tuzunu ayarlayıp kenara alın. Sosu köftelerin üzerinde gezdirip fırında 15-20 dk daha pişirerek sıcak olarak servis yapın..

Afiyet olsun..

* Tarif Sofra dergisinin Ekim-2005 sayısından alınmıştır.

Salı, Kasım 01, 2005

Çikolata Soslu İrmik Tatlısı


















Pazar günü annem bu ramazanın son iftarını verdi. Annemin yaptığı yemekler ve bu tatlı oldukça beğenildi. Annem tatlı olarak hazır baklava alacağını söyleyince hemen duruma müdahale ettim anne ben yaparım tatlıyı dedim. İyiki yapmışız, çok lezzetli ve hafif bir tatlı tarifini daha sitemize ekleyip sizlerle paylaşma fırsatı oldu. Tarifin orjinalini Sahrap Soysal'ın Hürriyet gazetesindeki köşesinde gördüm. Tarifin adı da "vazgeçilmez irmik tatlısı" idi. :). Tatlıda bir çok değişiklik yaptığımız için ismi de tadı da değişti.

Ramazan Bayramı'na çok az kaldı. Ben de şimdiden site okuyucularının bayramını kutluyorum. Umarım herkes sevdikleriyle güzel bir bayram geçirir.

Malzemeler:

  • 6 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı nişasta
  • 3 yemek kaşığı irmik
  • 1 su bardağı şeker
  • 2 yumurta
  • 15 gr tereyağı (pınarın küçük paketlerinden kullandım)
  • 1 paket çikolata sosu
  • çikolata sosu için 2,5 bardak (500ml) süt
  • 6-7 adet petibör bisküvi
  • dövülmüş ceviz
Yapılışı:

Muhallebiyi yapmak için süt, nişasta, irmik, şeker, yumurta ve yağı tencereye alın. Ocakta karışım ısınana kadar karıştırın. Blendırdan geçirin. Muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırmaya devam edin. Fokurdadıktan 2-3 dk sonra bir kenara alın. Büyük kare bir borcamı sudan geçirin ve kurulamayın. Tatlının yarısını borcama boşaltın ve üzerine bisküvileri dizin. Kalan yarısını da bisküvilerin üzerine boşaltın. Biraz soğuduktan sonra buzdolabına alın. Çikolata sosunu üzerindeki tarife göre hazırlayın. Buzdolabından çıkardığınız tatlıyı uygun bir kabınız varsa sallayarak ters çevirin. Ters çeviremezseniz (benim gibi) çikolata sosunu tatlının üzerine dökün ve kabı sallayarak sosun her tarafa yayılmasını sağlayın. Üzerine dövülmüş ceviz serpiştirin ve soğuması için tekrar dolaba koyun. Dilimleyip servis yapın.

Afiyet olsun..